İflas, borçlarını geri ödeyemeyen bir işletme veya kişiyi tanımlamak için kullandığımız bir terimdir. Bu bir mahkeme kararının başlattığı yasal bir durumdur. Çoğu durumda, borçlu mahkeme kararını başlatır. Bir borçlu, para borcu olan bir taraftır. Diğer taraftan, alacaklı parayı ödünç vermiştir. İşlemi sadece borçlular değil, dilekçe veren alacaklılar da başlatıyor. Dilekçeyi işleme koyduktan sonra, biri borçlu mal varlığını değerlendirir ve ölçer. Daha sonra varlıkların değeri, ödenmemiş borç bakiyesini azaltmaya gider. İflas işlemlerini tamamladıktan sonra, borçlu daha önce sahip olduğu borç yükümlülüklerinden artık sorumlu değildir. Başka bir deyişle, daha önce iflas eden partinin temiz bir sayfası var. İflaslar insanların itibarı için kötü olsa da, yararlı olabilirler. Birincisi, ikinci bir şans veriyorlar, ikincisi, alacaklıların paralarının bir kısmını geri almalarına yardımcı oluyorlar. Terim İtalyanca 'banca rotta' kelimesinden türemiştir. 'Banca rotta' , 'kırılmış tezgah' veya 'kırılmış banka ' anlamına gelir. İflaslar her zaman aynı değildir. Bazı ülkelerde, terim yalnızca belirli işletmeler için geçerli olabilir. Örneğin, İngiltere'de yasalar iflasları sadece insanlarla sınırlar. ABD’de ise, terimin daha geniş bir anlamı var. Aslında, Amerikalılar terimini çoğu iflas davaları için kullanmaktadır. İngiltere'deki şirketler tasfiyeye ve yönetime girer.